İki ayrı fotograf sergisi gezdim ve sinemaya gidip Alice Harikalar Diyarını izledim bugün.
Öncelikli olarak ilgi alanım olan şu fotograf sergilerinden bahsedeyim,kinimi kusayım,bok atayım,bağırayım çağırayım sonra yumuşayıp size filmden bahsedeyim...
İlk önce FİKRET&FİLİZ OTYAM çiftinin fotograf sergisinden bahsedeyim;
zaten Filiz Otyam ın fotograflarına bulut ve gökyüzü temalı olması vesilesiyle çabuk çabuk üstünkörü bakıp geçtim söylemeye değer birşey görmüyorum...Fikret Otyam ın fotograflarına gelince,bir ressamdan daha iyi fotograflar beklerdim fakat fotograf sanatına karşı kuralsız kaidesiz yaklaşılmasını desteklediğim için sadece beklentilerimin altındaydı demekle yetiniyorum.Yoksa kural ihlallerinden eksiklerden ya da fazlalardan bahsedip çok bilmişlik yapmasını da bilirim...Gidilip görülmeye değer...
Benim takıldığım nokta başka,ilk kez bir fotograf sergisini camlar ardından izledim!Berbat bir görüntüydü!Tam burada şu bknz. ı vermeyi kendime borç bilirim;
görüldüğü gibi camın yansımasından dolayı bir bok görülmüyor değil mi?Detay göremedikten sonra o fotografı izlemenin de bir anlamı yok diye düşünüyorum.Bu hata kimin eseriyse sn.Otyam ları bu konuda duyarlı davranmaya davet etmek isterim.Fakat onlar bu blog dan hiçbir zaman haberdar olmayacakları için o sergi hep öyle kalacak...Ve herkes güzelim(!) fotograflardan birer yansıma yüzünden mahrum kalacak...
İşin daha garibini söyleyeyim;
İnsan bir sergiyi neden açar?İnsanlara yaptıklarını gösterip onların tepkilerini almak için değil mi?Sergide Otyam lardan kimse olmadığı gibi tek bir yetkili bile yoktu.Yani camların yansımasından ya da kirden pislikten şikayet edebileceğiniz hiç-kim-se yok!Büyük Sanatçı böyle olunuyor demek ki!!!
Geçelim ikinci sergimize.Sergi sahibi Dieter Sauter!Kendisi '92 den beri istanbulda yaşayan bir gazeteci..Sergide çalışan portrelerine yer vermiş,serginin topyekun ortak bir öyküsü var yani.Her nekadar fotograflara aman aman methiyeler düzemeyecek olsam da Otyam lardan daha ciddi bir sergide bulunmak benim için hoştu...gidile görüle,aha da şurada serginin genel atmosferi mevcut;
Alice Harikalar Diyarında!
Tim Burton benim için Tarantino ve Guy Ritchi den sonra en fantastik yönetmendir!Beyin hücrelerinin kafa tasının içinde hihihihihihihi diye sağdan sola koşturarak çalıştığı fikrindeyim,bi açıp bakmak lazım!
Ama her ihtimale karşı filme benim gibi salaklamasına kocaman beklentilerle gitmeyin.
Ara verildiğinde bu filmden çıktığımda kötüydü demek istemiyorum,istemiyorum,istemiyorum diye dikkatleri üstünüze çekmeniz olasıdır haberiniz ola!Gerçekten de film bittiğinde ohhh diyeceksiniz buna eminim!
Fakat şunu belirteyim,film bir türlü sizi içine çekmiyor,bir eksik ya da fazla var ama ben bulamadım,bulanlar bana bildire(asıl hayal kırıklığımı sona saklıyorum) !
Film gayet vurdusuz kırdısız da anlatabiliyor derdini.Bu yüzden ayrıca tebriklerimi yolluyorum.
Kırmızı kafalı Helena Bonham Carter müthiş çatlak manyak komik uyuz sevimli olmazsa olmaz tehlikeli çirkin ve iğrençti(bu kadını bukadar ucube bir tipte görmek tüm hayallerimi yıktı,hastasıyımdır normalde)!
J.DEEP denen yaratığa hayran olunma sebebini araştıranlar bunca filmine rağmen bulamadıysa bir de bu filme gidip denesinler şansını.Bu adamda bir tılsım var!!!Sanırım bu adamı eleştirmeyi geçtim övmek için bile kendimi yeterli bulmuyorum!
GELELİM BENİM FİLM AŞKLARIMIN YENİSİNEEEEE...BU KISMI BİLEREK BÜYÜK HARFLE YAZIYORUM,BEN YİNE AŞIK OLDUM!HEM DE ANNE HATHAWAY DENEN HATUNA!
Bu kadar zarif,bu kadar naif,bu kadar beyaz,bu kadar güzel olamaz bir kadın!En azından filmdeki karakteri Beyaz Kraliçe yi bu kadar güzel canlandırılamaz!Onca abartılı jest ve mimiği bu kadar güzel taşıyabiliyor olması belkide kendine aşık etti beni bilemem!O kollarının ve ellerinin vücudundan bağımsız dans edercesine kıvrılışları,kocaman gözleri ve daha kocaman ağzıyla izlenmeye ve daha da önemlisi aşık olmaya değer.Gidin,aşık olun,evinize dönün!
Gelelim hayal kırıklığıma!!!
Alice güzelim Harikalar Diyarını neden bırakıp gerçek dünyaya dönüyor biliyor musunuz;
Kapitalist olup,Britanya İmparatorlugu'nun sınırlarını genişletme hayaliyle!!!
Üzüldüm bu mesajla dönmesine...Keşke o tavşan deliğini Alice içerdeyken çimentoyla dolduruverselerdi...
Son sözüm,ben ağzımı açıp antalya ya (dikkat ettiniz mi antalyanın "a" sını küçük yazdım,kendimce aşağıladım.çok umrundaydıya!) küfürler yağdırdığımda bana muhalefet edenlere; ulan öyle bir büyük şehir düşünün ki,bu film sadece bir sinemanın bir salonunda,Türkçe dublajlı ve HİÇ BOYUTSUZ gösteriliyor!İnsana boyutsuz kalmak koymuyorsa da,hadi orjinal seslerden mahrum kalışımızıda siktiredelim!Ama vakti zamanında Fikret Hakan ın söylediği lafa kim kıç dönebilir;
"Yıllarca dublaj sanatını(!) dünyada en iyi icra eden millet olarak anılıp bununla gururlandık!Biz bu yüzden hiç okuma alışkanlığı edinemedik!!!"
Altına imzamı değil,kalıbımı basarım!...
Son fotograf BEYAZ KRALİÇE'min olsun!
Eyvallah
efem bu baaaayan arkadaşı birde ŞEYTAN MARKA GİYER adlı filmden tanırız,saygı duyarız:D Yengemizdir,başımız üstüne(1.ANLAM TÜRKÇESİ!) Sizde serginizi sergilesenizde millete hava yapa yapa,bu fotoğrafı benim aagedeş çekti, fikir babası benim diye hava yapabilsek diyorum hane:D:D
YanıtlaSileeeeevvvet canım benim artık yengeniz olur kendisi:D
YanıtlaSilsergi konusuna gelince çok istiyorum ben de hayırlısı bakalım:D
çıplak poz verebilirim... sanat için soyunurum... ama şöyle ki çıplak olucam ama üzerimde örtü olucak! yoksa olmaz,cık!
YanıtlaSilkardeşim senin fotoğraf sergini gezmek dileğiyle
YanıtlaSilAMEN :D
YanıtlaSilBloğunuza girdiğimde yeni yazılarınızı görememek üzücü... Harikalar diyarına gittin gelicen mi?
YanıtlaSil